26 Aralık 2012 Çarşamba

Mac face-body fondöten




En sevdiğim fondötenlerden biri Mac face-body.Ürün yüzümde maske efekti yaratmadan doğal bir şekilde ışıltı katarak gönlümü fethediyor.Kapatıcılığı orta seviyede.Fazla problemli bir cilt yapınız yoksa uygun olacaktır.Yarı şeffaf bir duruşu var ve buda ürünün ciltle bütünleşip doğal durmasını sağlıyor.



Bu cildime ilk sürdüğüm ve dağıtmadığım hali.Su bazlı,akışkan yapıda olduğunu görüyorsunuz.


Buda cildimi iyice yedirdikten sonraki hali.İçindeki doğal pırıltıları farketmişsinizdir.İŞte bu fondötende sen sevdiğim şey bu ışıltı :) Ancak cildiniz problemli,sivilceli olduğu bir dönemde bu fondöten biraz yetersiz kalabilir.Dediğim gibi yarı şeffaf yapısından dolayı sivilce izi vs. gibi şeyleri kapatma konusunda çok başarılı değil.


24 Aralık 2012 Pazartesi

Mac pigment-vanilla


Mac pigment'lerden en sık kullandığım vanilla rengi.Neredeyse her makyajımda elim vanilla'ya gidiyor.Açık renk olması ve içerisinde hafif altın rengi yansımaları sebebiyle kaş altına,göz pınarlarına,bazende tüm göz kapağına uyguluyorum.


Normalde tüm ürünleri fırçayla uygulamayı severim ama bu renkte bazen parmağımı kutuya daldırıp elimle uygulamak daha kolay geliyor.Pigmentlerin tozlu yapısına rağmen uygularken fazla dağılmıyor.Nereye sürüyorsanız ürün orda yapışıp kalıyor sanki.


Gün ışığında fotoğraftaki gibi altın yansımalarını ortaya çıkarıyor.Bu rengi kullandığımda Nars albatros yada yeni gözdem Essence twilight koleksiyonundaki shimmer powder'ı yanaklarımın üst kısmına uygulamayı seviyorum.

11 Aralık 2012 Salı

Yves rocher allık




Yves rocher'ın %30 indirim ve allık hediyesi kampanyasından faydalanarak bir el kremi almıştım hatırlasınız.El kremini indirimle aldım birde kendi seçtiğim renkte allığı hediye ettiler.Güzel bir kampanyaydı tekrarını bekliyoruz:) 


Benim seçtiğim renk Teint mat rose oldu.Kutusunda oldukça koyu gözüken rengi,fırçaya oldukça fazla almamıza rağmen ciltte aşağıdaki fotoğrafta olduğu gibi gözüktü.Yani fazla pigmentli bir ürün değil.Kalıcılığı ortanın üzerinde.Yalnız diğer bir çok allık gibi sürerken çok fazla tozutuyor.


Allığı sadece elmacık kemiklerin üzerine uyguladık.Çok hoş bir görüntü oluşturdu.

9 Aralık 2012 Pazar

Bioderma sensibio ar compact anti-rougeurs




Bioderma sensibio ar compact kızarıklık sorunu olan,hassas ciltler için üretilmiş özel bir ürün.Parfümsüz ve 10 gr ağırlığında.Kutunun içinde bir adet süngeri var.Ürünü ben kullanmadım,anneme sürüp denedik.Çünkü gerçektende cildinde kızarıklık olan birinde ürünü uygulayıp net sonuç almak daha doğru olur diye düşündük.Süngeri yardımıyla ürünü tüm yüze yedirerek sürdük.

Fotoğraftanda anlaşılacağı üzere üzere krem formatında ama biraz koyu kıvamlı.Cildinizdeki kızarıklığın derecesine göre daha az yada daha çok uygulayarak ürünün kapatıcılık seviyesini ayarlamanız mümkün.Biz az bir miktar uygulayıp tüm yüze yedirdik.
Ürün 30 faktör güneş korumalı.Hassas ciltler güneşten etkilenip dahada kızarmasın diye bunun düşünülmesi iyi olmuş.Ürün ciltte kızarıklığa neden olan biyolojik etkiler savaşıp cildi iyileştireceğini vaad ediyor.Gerçekten cildi iyileştirirmi bunun için daha uzun süreli kullanmak gerekiyor diye düşünüyorum.Ama denediğimizde ürünün kapatıcılığının iyi olduğunu gördük.Annemin cildinde kılcal damarlar oldukça belirgin ve kızarıklık var.Ürünü tüm yüze ve boyuna sürdüğümüzde ciltle güzel bütünleşti.Ancak ürünün doğal görünmesi için iyice yedirdik.Bu kısmı altını çizerek söylüyorum çünkü ürünü iyi dağıtmaz,yedirmezseniz parça parça ciltte kalabiliyor.Güzel dağıtmak bu noktada önemli.

Annem cildinde Bioderma sensibio ar compact ve allık var.Fotoğraftaki allığı ise sonraki yazıda okuyabileceksiniz.

7 Aralık 2012 Cuma

Yves rocher ultra nourishıng hand cream











































Yves rocher'ın geçtiğimiz günlerde yaptığı %30 indirim ve allık hediyesi kampanyası sayesinde ne zamandır uğramadığım mağazaya girip ne var ne yok bir bakayım dedim.Papatya kokulu bu kremi indirimden faydalanıp 10tl'ye aldım.Yanında birde allık hediye ettiler.Allık başka bir yazıda karşınızda olacak.Gelelim kremimize,oldukça güzel bir kokusu var.Yalnız papatya kokusundan hoşlanmayanlar için iyi bir alternatif olmayabilir.Kremin nemlendirmesi çok güzel.Hafif yağlı bir krem ama sürdükten sonra ellerimde yağlı bir his kalmadı.En hoşuma gidende bu oldu zaten.Krem güzel nemlendiriyor ama elde yağlı his bırakmıyor el kreminde aradığım en önemli şeylerden biri bu.







































İçinde paraben olmaması ve etiketindeki organik yazısı ise kremi tadından yenmez hale getirdi.Soğuk kış günlerinde kurumuş,çatlamış ellere kremimle veda ettim :)

16 Kasım 2012 Cuma

Bitenler lancome hypnose drama,ysl touche eclat

Lancome hypnose drama-Severek kullandım,ürün kirpiklerimde topaklanma yapmadı.Kirpik kıvırıcısı kullanmadığım zamanlarda fırçası kirpiklerimi hafifçe kıvırdı.Kirpiklerime oldukça fazla dolgunluk veridi.Uzatma konusunda daha iyilerini gördüm ama buda hiç fena değildi.Bir daha almayı düşünmüyorum.

Ysl tpuche eclat-En sevdiğim kapatıcım,aydınlatıcım.Bu  biten ikinci üründü.İlkinde deneyip hayran kaldım bu sebeple ikinciyide aldım.Çizgilere dolma yapmıyor.Koyu halka,morlukları kapatıyor.Ürün ince yapılı olduğu için yüzümün her yerinde çok rahat kullanıyorum.Burun kenarları,dudak üstü gibi aydınlatmak istediğim yerlere hafifçe dokundurmam yetiyor.Ürün kendinden fırçalı,buda kullanım kolaylığı sağlıyor.Tepesinde uçlu kalem gibi basmalı bir bölüm var ordan istediğim miktarda ürünü fırçaya getirebiliyorum.Şuan elimdeki ürün bitince yine touche eclat alacağım.

Make up for ever hıgh definition concealer

Make up forever Türkiye'de satılmaya başladığı andan itibaren beni bir heyecan sardıki sormayın.You tube'da izlediğim makyaj video'larının çoğunda make up for ever kullanıldığını görüp keşke bende denesem diye diye bir hal olurdum.Nihayet ürünler Sephora'da satılmaya başladı,bende koşa koşa gidip her ürünü denedim,parmaklarımı farlara sokup,allıkları yüzüme boca ettim:))İlk aldığım ürün ise kapatıcısı oldu.Hali hazırda kapatıcım bitmişken make up for ever'dan bir şey edinmenin tam zamanı diye düşündüm.

 Ürünün kapağını açınca silikon bir başlık çıkıyor.Ürünün tepesindeki kısmı döndürünce kapatıcı bu silikon uçtan çıkıyor.Bence ürünü uca getirmek için döndürmeli değilde bir kaç tık tık diye basıp ürünü alabilceğimiz bir başlık yapsalar daha iyi olurdu.Bu şekilde ihtiyacımdan fazla ürün geliyor.
 Kapatıcı özelliği çok yoğun,yani koyu halka,morluk gibi ton farklılıklarını güzel şekilde kamufle edecektir.Ürün biraz yoğun yapıda olduğu için hafifçe çizgilere dolup olan çizgiyi belirginleştiriyor.
Ürünün kapatıcı ve aydınlatıcı özelliği çok güzel ama beğenmediğim kısımlarda var.
1-Ürünün başlığı döndürmeli olduğu için fazla ürün geliyor.
2-Çizgilere doluyor,daha ince yapılı olmasını tercih ederdim.
Kısaca ürün güzel ama bir iki tane eksi yönleride bir çok üründe olduğu gibi var.Bu ürünü bitirince ben yine touche eclat'ıma geri dönmeyi düşünüyorum.

2 Kasım 2012 Cuma

Mac see sheer ruj

Mac'in diğer tüm ürünlerine olduğu gibi rujlarınada bayılıyorum.Lustre olan see sheer'de en sevdiğim rujlardan biri.

Doğal duruşu,genel olarak bir çok farklı tondaki farla uyumu sık sık elimin bu ruja gitmesinin sebeplerinden biri.Hem gündüz hem gece makyajında kullanıyorum.Sık sık kullandığım için zaten bitmek üzere,fotoğraftan anlaşılacağı üzere.Azıcık kaldı,ama bittiği gibi yenisini alıyorum.

1 Kasım 2012 Perşembe

D&P Açık parfüm

Açık parfümlerden ilk denediğim Bargello oldu.Kokular gerçeğine yakındı ve kalıcılığı hiç fena değildi.Bu sefer tavsiye üzerine DP denemeye karar verdim.Açıkçası Bargello'dan daha çok beğendim.Koku gerçeğine nerdeyse birebir denecek kadar yakın.Aradaki farkı hissetmek çok zor.Sıktığım zaman buram buram koku hem üzerime hem sıktığım odaya inanılmaz yayılıyor.Gün boyu kokuyu üzerimde hissediyorum.Bilirsiniz parfümü sıktıktan belli bir süre sonra parfümün kokusuna burnunuz alışır ve bir süre sonra hissetmezsiniz.DP'de sıktığım parfümü saatler sonra bile hafif bir esintide hissediyorum.Fiyatları tabiiki çok uygun,heleki orjinal parfümle kıyaslayınca.Ama sağlık açısından bir zararı varmı yokmu işte onu bilemiyorum.Bu sebeple tenime,saçıma sıkmamaya dikkat ediyorum.Kıyafetlerime denk getirerek sıkıyorum.Sonuçta içeriğini tam olarak bilemediğim için tenime sıkmaya çekiniyorum.Sizde açık parfüm kullanıyormusunuz?

2 Eylül 2012 Pazar

Türk ünlüler makyajsız

Hep yabancı ünlülerin makyajsız hallerine baktık,bu seferde Türk ünlülere bakalım.Makyajlı ve makyajsız halleri arasında nasıl farklar var? 

 Meryem uzerli'nin bu fotoğrafına makyajsız demişler ama dudaklarda bir şey var bence?





Makyajın en çok yakıştığı isimlerden biri Ebru gündeş,o göz makyajları yokmu fena derecede güzel.Makyajsız fotoğraflarına bakınca aslında gözlerinde çokta 'gözalıcı' bir şey olmadığını fark ettim.Kozmetiğin,makyajın gücü burda devreye giriyor anlaşılan.

24 Ağustos 2012 Cuma

Diş implantı yaptırdım

Epilasyon vs derken sıra geldi diş implantına:)) geçtiğimiz günlerde 'mecburen' yaptırdım.Benim gibi implant yaptırmak üzere olanlar için bilgi niteliğinde olsun istedim.Birazda korkulacak bir şey yokmuş demek için:)Sağ alt çenemde ameliyatla diş kökünden tümör benzeri bir şey çıkarılmış ve çekilmiş bir diş vardı.O dişin yerine implant yaptırmaya karar verdik dişçimle.İlk randevumda dişin röntgeni çekildi ve implant için tarih belirlendi.Operasyondan bir gün öncesinden antibiyotik kullanmaya başlamam gerektiği söylendi.İmplantın yapılacağı gün dişçiden telefon geldi''bu günkü randevunuzu hatırlatırız'' benden gelen cvap''hııı tamam''.Aradan bir kaç saat geçti bir telefon daha ''gelmiyormusunuz'' ben''antibiyotiği içmeyi unuttum'' bu cümledeki implant'tan korkuyorum o yüzden bir bahane uydurdum kısmındaki bahaneyi bulunuz.

Dişçi'' olsun ,çok sorun değil siz gelin''   ben'' gelemem,çünkü trafiğe yakalandım bla bla'' ve randevu bir kaç hafta sonrasına ertelenir.Ben yine bir bahaneyle kaçarım.Sonraki hafta yine bir randevu ve ben yine kaçıyorum.En sonunda annemin randevusu için dişçiye gittiğimizde dişçi beni yakaladı ve aldı eline röntgenimi bak dedi üstteki dişin aşağı çöküyor çünkü alt çenede boşluk var.Dahada yaptırmazsan 2 implant yaptırmak zorunda kalacaksın.İmplantın korkulacak bir şey olmadığını 15 dk'da biteceğini söyledi fotoğraflarla anlattı.Bir sonraki hafta tıpış tıpış gittim.Operasyon başlamadan 10 dk önce elektrikler kesildi.Yehhuuu dedim implant iptal.Ama öyle olmadı işte adamda jeneratör varmış.Jeneratörün belli bir çalışma süresi olduğu için apar topar operasyona girdim.Önce normal odada burun hizasından çene altına kadar tentürdiyot sürdüler.Moral olur diye özene özene yaptığım tüm makyaj gitti.Sonra tentürdiyot silindi ama yüzümü ellememem gerektiği söylendi.Mikrop kapmasın diye.Dişin takılacağı bölgeye,ve dil altına uyuşturucu iğne yapıldı.Sonra ameliyat odasına girdik,doktor benle uzun uzun konuştu korkmamamı,eğer ara vermek istersem elimi kaldırmamı söyledi.Operasyon başladı,ilk önce çene kemiğine bir delik açtı yaklaşık 10 dakika sürdü.Hiç acı hissetmedim.Sonra vidayı o deliğe yerleştirdi.O sırada jeneratörün enerjisi de bitti ve tamamen karanlıkta kaldık.Doktor ''neden bu kadar hızlı davrandığımı anladınmı şimdi dedi''jeneratörün son 15dk'lık enerjisinde olduğunu bildiğini için tüm operasyonu 15 dk'ya sığdırdı.Önce kendine güvenine sonra becerikliliğine saygı duydum.Sonuçta ters giden bir şey olabilir ve elektrik olmazsa cihazların hiç biri çalışmaz,ama adam 15dk süre içinde yaptı işte.En son işlem olan iyileşme başlığı ı phone'un ışığında takıldı.O sırada baya güldük.İyileşme başlığı bir kaç gün durdu.4 gün daha antibiyotiğe devam ettim.Operasyon sonrası hiç bir şişlik yada ağrı olmadı.Korktuğum kadar değilmiş yani.Operasyona gitmeden önce internetten implanttan ölen varmı diye araştırma yapıyordumda.İyileşme başlığının üzeri 2.gün diş etiyle kaplanmaya başladı,meğerse yumuşak dokular hemen kendini yenilermiş.Bu sebeple fazla geçirmeden geçici dişin takılması gerektiği söylendi.Yoksa vida ve iyileşme başlığı diş eti altında kalacaktı.

Bir hafta kadar sonra diş etiminde iyileşmesiyle geçici bir diş takıldı.O geçici diş takılıyken o tarafla çiğnemem yasaktı.Diş etinin içteki kısmı hala açık yara olduğu için.Bir kaç ay sonra ise tekrar dişçiye gittim,dişimin ölçüsü alındı ve gerçek dişim yapılıp takıldı.Şu an gayet uyumluyuz.Kendi dişlerimden ayırmıyorum kendisini.

Kısaca implant yaptırmaktan korkan arkadaşlara benim deneyimim bir yol gösterici olsun istedim.Umarım çekilmek zorunda kalan dişiniz olmazda hiç bunlara girmezsiniz ama mecbur kalınan noktada en iyi seçenek implant.Öyle korkulacak bir şeyde yok,operasyondan sonra ağrı kesici bile almadım.

23 Ağustos 2012 Perşembe

Kim kardashian'ın makyajsız hali

Kim kardashian'ı nasıl bilirsiniz?aynen üstteki fotoğraftaki gibi değilmi.

 Ama pekte öyle değilmiş.Kendisinin makyajsız haliyle makyajlı görüntüsü arasında dağlar kadar fark var.Bol makyaj,takma kirpikler oldukça fark yaratıyor.Bu arada takma kirpiğin bu kadar çok yakıştığı bir göz yapısı görmedim diyordum.Çünkü tam oturan ve oldukça ince yapılı kirpikleri var.Uzunluğu haricinde doğal duruyor.Ama onlar takma kirpik değil ipek kirpik ve türevleriymiş.Yani kendi kirpiklerine monte ediliyor.
Kendisinin yıllık güzellik ve bakım masrafı 182bin tl olarak açıklanmış.Ayda yaklaşık 15.600 tl harcıyormuş bu rakamın içinde,özel spor hocası,cilt bakımı,her hafta yenilenen kirpikler,el ayak bakımı gibi rutinleri varmış.Bu arada poposu silikon-protez değilmiş.Geçen gün ailesinin ve kendisinin hayatını anlatan tv show'larını izlerken bir baktım bunlar kardeşlerini toplayıp röntgen çektirmeye gidiyor.Ama öyle ciğer filmi değil popo filmi için:))Neymiş efendim halk kendisinin poposunun gerçek olmadığını düşünüyormuş,oda röntgen çektirip içte silikon olmadığını gösterecekmiş.İzlerken bir süre ağzım açık kaldım,sonra normaldir dedim.Neticede hayatlarını tv showu olarak insanlara sunuyorlar.Yapımcılarda bunlardan her gün yeni bir olay istiyordur,izlenme oranı artsın diye.E ne yapıcaklardı evde mercimek çorbası pişirseler kimsenin ilgisini çekmez tabii.Kadında gitti popo filmi çektirdi.Bu ayda 15.600 tl mevzusuna gelirsek o paraya güzel olamayan beri gelsin diyor,sözü size bırakıyorum .

Miranda kerr'in makyajsız hali

Çok aradım ama Miranda kerr'in makyajsız haliyle bir tek bu fotoğrafı bulabildim.Bayan,erkek herkesin beğendiği model'in makyajsız halinide çok merak ediyordum.Makyajlıyken zaten afet-i devran:)) Buyrun bakın buda kendisinin makyajsız hali

Makyajsızda çok güzel bence,zaten asıl güzellik makyaj yokken anlaşılırmış.Takma kirpiklerle,kapatıcıyla kapanan cilt kusurlarıyla,fondötenle rujla hepimiz bakımlı ve güzel görünüyoruz zaten.Bu fotoğrafta çilleriyle ve makyajsız yüzüyle çok tatlı bence:) Eva longoria'nın makyajsız fotoğraflarına ilk baktığımda bu kadarmı farklı olunur demiştim.Miranda kerr'in fotoğraflarında ise bariz bir fark bulamadım.Siz ne dersiniz?

14 Ağustos 2012 Salı

zo skin he alt obagi night repair plus







Obagi ürünlerinden çok memnun kaldığımı yazmıştım.Kozmetik perisi'nin okuyucu kitlesi her yaş grubundan olduğu için annemin kullanıp memnun olduğu ürünleride yazıyorum.Annem 46 yaşında.Bu üründe genelde olgun ciltler için tercih edilen bir gece kremi.Cilt gençken 30 günde bir kendini yeniliyor ncak ya ilerledikçe bu sürede uzuyor.Cildin kendini yenileme sürecini hızlandırmak için ürünün içinde retinol ve A vitaminin kullanılabilir bir formu var.Obagi ürünlerinin içeriğinde cilde etki eden maddeler çok yoğun oranda kullanılıyor,zaten genel olarak ürünleri çok beğenmemizin sebebide etken maddelerin yüksek oluşundan kaynaklanan cildi hemen toparlama özelliği.Cilt kendini daha hızlı yenilediğinde daha çok kollajen üretiyor ve sağlıkla parlıyor.Ürün iki gecede bir kullanıyor.O sırada hafif bir soyulma görülebilir bu iyiye işaret,çünkü cilt kendini yeniliyor demektir.Daha sonra ise her gece sürmeye başlayabiliyorsunuz.Ürün ince çizgi ve kırışıklıkları azaltıyor,güneşe hasarını azaltıp yaşlılık lekelerini hafifletiyor.Lekelerin rengini açıyor.

10 Ağustos 2012 Cuma

Bioderma photoderm bronz,photoderm after sun.

Bioderma'nın makyaj temizleyicilerinden çok memnun olduğumu yazmıştım.Firmadan gelen u güzel sürpriz paket sayesinde şimdide photoderm bronz ve after sun ile tanışma fırsatı buldum.
Photo derm bronz 50 faktörlü yani yüksek güneş koruma özelliği var.Özel bir parfümlü yapıya sahip.Güneş yanıklarına karşı koruma sağlıyor.Hücresel hasar riskini azaltıyor ve kalıcı bir bronzluk sağlıyor.Yani güneşlenmek,bronzlaşmak istiyorum ama güneşin zararlı etkilerinden de korunmak istiyorum diyenlere biçilmiş kaftan:)



Photo term after sun ise;güneşten sonra cildi nemlendirip yatıştırıyor.Bronzluk süresinin uzamasını sağlıyor.Yetişkinlerde ve çocuklarda kullanıma uygun.Güneş kaynaklı erken yaşlanma riskini azaltıyor.Daha ne olsun değilmi?

3 Ağustos 2012 Cuma

Lazer epilasyon


Lazer epilasyon denemeyenlerin merak ettikleri bir konu.Geçen kıştan beri epilasyona gittiğim ve etkilerinide görmeye başladığım için artık konu ile ilgili bir yazı yazmak lazım diye düşündüm.Epilasyondan önce bildiğimiz yöntemlerle(ağda,jilet) istenmeyen tüy meselelerini hallediyordum ama bir çok kişi gibi bendede batık sorunu vardı.Bu batık çok fena bir şey onları çıkarmak için verdiğiz çaba sonucunda her yerini sivilce ve yara izleriyle doluyor.En sonunda bu böyle olmayacak deyip epilasyon yapan iyi bir yer araştırmaya başladım.Epilasyona gidecekseniz ilk önce iyi bir epilasyon merkezi bulmanız lazım.Hani hem güzellik merkezi adı altında hem cilt bakımı hem epilasyon hemde ufak çaplı estetik operasyon yerleri ben açıkçası çok güvenli bulmuyorum.Tabii işini yapan ciddi kurumları tenzih ederek.Bazı yerler bir tane epilasyon aleti alıp daha cihazı doğru kullanmayı bile bilmeyen birine insanları emanet edip iş yaptığını zannediyor.Bu gibi yerlere denk gelirseniz, sonuç olarak bir ton para verip,kıllarınızla mutlu mesut yaşamaya devam edebilirsiniz.
Ben sadece epilasyon yapılan,ciddi bir sağlık kurumunun güvencesi altında epilasyon yaptırıyorum.Sağda solda çok görüyoruz,epilasyon yaptırırken cildi yananları vs. Bundan korktuğum için çok araştırdım.Sonuç olarak şuan gittiğim merkezde karar kıldım.İyikide öyle yapmışım çünkü çok memnunum şimdiye kadar hiç sorun yaşamadım.Yaklaşık 5 seansta bacaklarımdaki tüyler bitti.Arada tek tük çok farkedilmeyenler kaldı ki onlar kalmaya devam edecek çünkü tüm tüylerin tamamen yok olması imkansızdır.Eğer gittiğiniz yerde size bir tane bile kalmayacak deniliyorsa inanmayın,bu imkansız.Koltuk altı bölgem biraz inatçı çıktı tüylerin %30 gibi bir kısmı hala duruyor onlar için devam edeceğiz.Herkesin vücudunda inatçı bölgesi farklı çıkıyormuş mesela bana epilasyonu uygulayan kızında bacakları bir türlü bitmek bilmiyor.İnatçı bölgeler daha fazla seans sayısıyla azalıyor.Bu arada gittiğiniz yerde size epilasyonu uygulayacak kişinin sertifkası olup olmadığına bakın.Epilasyon sırasında biraz acı duyuyorsunuz,hafif bir yanık acısı gibi.Herkesin ağrı eğişi farklıdır bende çok acı hissi olmadı ama annem epilasyona zor dayandı hatta bir ara yarıda bırakmayı bile düşünmüş.Annemin cildi çok hassastır,hassas ciltli olan ve ağrı eşiği düşük olanlar emla krem kullanarak acıyı büyük oranda azaltabilirler.











Kutunun içinden bu minik tüpler ve ortada pencere gibi gözü olan yapışkan bantlar çıkıyor.Kremi hassas bölgelere yoğurt kıvamında sürüp bırakarak üzerini streç filmle yada kutudan çıkan bantlarla kapıyorsunuz,yarım saat civarında uyuşuyor.Bacaklar için pek etkisi olmuyormuş,ben bacaklarıma denemedim ama diğer bölgelerde etkisi gayet iyi.Tamama yakın hissizlik oluyor geçici bir süre.Epilasyon işlemi bittikten sonra uygulama yapılan bölgelere kortizon içeren bir krem sürülüyor.Epilasyon bitip eve geldikten sonrada bepanthen plus sürün,antibiyotikli olduğu için kıl köklerinde iltihaplanma vs'ye karşı önlem almış olursunuz hemde bepanthen cildi yatıştırır.İşlemden sonra bir gün boyunca kızarıklık olacak,iki gün içinde azalarak geçiyor.Epilasyondan sonra eğer epilasyon yaptırdığınız yerler açıkta kalacak ve azda olsa güneş görecekse günelş koruma faktörlü krem sürüyorsunuz.Eğer bronzluğunuz varsa işlem yapılmıyor.Çünkü bronz cilde epilasyon ugulandığında leke bırakma olasılığı var.Epilasyon yaptırdıktan sonra bir hafta boyunca güneşlenmemek gerekiyor aynı şekilde lekelenmeden korunmak için.Gideceğiniz yerde cihazları sorun,araştırın öyle karar verin.Benim gittiğim merkezde Alexandrite cihazlar kullanılıyor.Bu epilasyonda en çok kullanılan cihazlardan biri.Yalnız Alexandrite yanlızca açık renkli cilt tiplerinde etki ediyor bunu unutmayın ve bu cihaz daha az acı duymanızı sağlıyor.Eğer koyu renk bir cildiniz varsa Alexandrite leke bırakabilir.Yani o bahsettiğim her türlü işlemi kapsayan bazı güzellik merkezleri tek tip cihaz alıp her cilt rengine ve kıl türüne aynı cihazı kullanıyor sonuç olarakta lekeli ve hala tüylerden kurtulmamış halde evinize dönüyorsunuz.Bu sebeple,uygulama yaptıracağınız yeri,cihazları,uygulamayı yapacak kişinin konuyla ilgili eğitim aldığını araştırıp gidin.

25 Temmuz 2012 Çarşamba

Sephora supreme body lotion

Sephora'nın doğum günüm için hediye ettiği vücut losyonu.Gerçi bana gelen hediye kartında verilecek olan hediyenin hem vücut hem saç hemde yüz için kullanılan losyon olduğu söyleniyordu ama sadece vücut için olan verildi.Tabii bunun önemi yok,öenmli olan yaptıkları jest:)
Losyonun çok tatlı bir kokusu var.Ne çok ağır nede çok hafif,tam ikisinin ortası yani dozajında bir koku.Temiz bir koku diyim anlayın:)Losyon su bazlı.

Sürülünce yağlı his bırakmıyor,çok hafif.Ancak nemlendirmesi çok yoğun.Şöyle söyliyim,çok kuru olan dirseklerime sürdüğümde anında yumuşatıp nemlendirdi.Losyonu kutusundan sıktığımda hfif sedefli gibi bir rengi vardı bende sürülünce simli,parlak bir görüntü verecek diye düşündüm ama öyle değil.Nemlendirmenin vardiği doğal parlaklığı var sadece.Bitince yine alırım diyebileceğim kaliteli bir ürün.

23 Temmuz 2012 Pazartesi

Dermalogica special cleansing gel

Dermalogica'dan 2 ürün alana yüz yıkama jeli hediye kampanyasından aldığım yüz yıkama jelim.Kendisi renksiz,parfümsüz.Ürün sabun içermiyor.Cildin doğal nem bariyerini koruyup temizliyor.İçinde oğulotu,lavanta var.Suni bir koku yada parfüm içermediği için kendine has hoş bir kokusu var.Üründen yarım fındık kadar kullanmak tüm yüzüme ve boynuma fazlasıyla yetti.Oldukça kıvamlı olduğu için suyla birlikte köpürüp çoğaldı diyebilirim.


Cildimi yıkadıktan sonra,yumuşadığını hissettim.Temizleme fonksiyonu ise gayet güzel.Bundan önce clinique yüz yıkama jeli kullanmıştım oda iyiydi.Ama ikisi arasında hangisini tercih edersin derseniz kesinlile dermalogica derim.Yüzümü yıkayıp kuruladıktan sonra cildimi daha farklı hissettim.Üründe cildi soyucu her hangi bir madde yok,bu yüzden hasas cilde sahip olanlarda kullanabilir.

2 Temmuz 2012 Pazartesi

Obagi nu-derm güneş koruyucu


Geçtiğimiz aylara kadar obagi'nin ne kadar profesyonel bir marka olduğundan haberim yoktu.Taaki annem Ömür tekeli'ye cildiyle ilgili bir işlem sormaya gidene kadar.Ömür tekeli estetisyen,ilk gördüğümde cildinin güzelliğine vuruldum.Kullandığı ürünleri hemen sordum:)Kendisi obagi kullanıyormuş.Çünü ürünlerin içeriğindeki etken maddeler çok yüksek.Yani cilde faydası çok.Kendisi cildini güneşten korumak için her gün bu kremi fondötenle karıştırı sürdüğünü söyledi.Bizde aldık.spf 50 koruma faktörü var.Cildi güneşin zararlı etkilerine karşı koruyup,güneş lekesi vs olmasını engelliyor.


Krem oldukça kıvamlı bir yapıda,sürünce yüzde beyazlık oluşuyor biraz.Hatta iyice dağıtmassanız yer yer beyazlıklar kalabiliyor.Bu yüzden kremi az miktarda kullanıp iyice cilde yedirmek gerek.Fiyatını tam hatırlamıyorum ama biraz pahalı bir üründü.Gerçi en büyük yatırımı cilde yapmak gerek mantığından yola çıkarsak bu tarz ürünlere verilen parayı çok görmemek lazım değilmi? :)

26 Haziran 2012 Salı

John frieda go blonder


En sevdiğim saç ürünleri markası John frieda'nın saç rengini çok hafifçe açan bir ürünü yani go blonder.

Bu şampuan ilk çıktığında her sarışın dahada sarışın olmak ister.Bu yüzden bu ürünle saç rengini ton ton açacak ve saçlara güneş ışıltısı katacak bir ürün çıkarttık demişti firma yetkilileri.Bende röfleli saçlarımın röfleden yanmasından zaten rahatsızım biliyorsunuz.JF ürünleri iyi çıkar bir deneyeyim dedim.Şampuandan röfle etkisi beklemedim tabiiki,hafifçe rengini kıracağını düşünmüştüm ki öylede oldu.
Ama uzun süreli kullanımda dahada açabilir diye düşünüyorum.Birde hakikaten güneş ışıltısı katıyor saçlara,güzel br parlama veriyor.Tek dezavantajı yıkamadan sonra saçlar biri kuru ve birbirine dolaşmış oluyor ama krem yada maske uygulayarak bu sorunu çözüyorum.JF'nin her ürünü gibi bunuda tereddütsüz tavsiye ederim.


14 Haziran 2012 Perşembe

John frieda frizz ease -ısıya karşı koruyucu serum



Jf'nin tüm ürünlerinden çook memnun olduğumu biliyorsunuz.Neredeyse tüm serumlarını,maskelerini vs denemişimdir.Her birini beğenerek kullanıyorum.
Bu seferki serum saçı ısıya karşı koruyor.Hem uv ışınlarından(biliyorsunuz güneş saçlarıda yıpratıyor)hemde saç düzleştirici,maşa gibi saça şekil veren aletlerin ısısından.

Serum olduğu için koyu kıvamlı bir ürün.Saçım nemliyken bir pompalı şişesine bir kez basıp elimdeki serumu tüm saçıma yedirip tarıyorum sonra kurutuyorum.Aslında ürün kuru saçada ugulanıyormuş ama biraz yağlı bir görüntü oluşturabilir diye ben sadece nemli saça uyguluyorum.

Saç uçlarındaki kırık görüntüleri ortadan kaldırıp,daha sağlıklı ve parlak bir görüntü veriyor.

13 Mayıs 2012 Pazar

Bargello açık parfüm

Parfüm delisi olduğumu bilen bilir.Kendi kokumda boğulacak derecede sıkıyorum :) Güzel kokan insanları seviyorum,haliyle kendimde güzel kokmaya özen gösteriyorum.Geçen gü Sephora'da Jimmy choo parfüm denedim.Kokusu çok hoşuma gitti.Ama evde bitmemiş orjinal parfümlerim olduğu için almak müsriflik olur diye almadım.Fiyatıda pahalıydı zaten.Tam Sephoradan çıktık,Bargello parfümeri'ye rastladık.İçerisi kalabalık,birde güzel kokular geliyor içerden.Daha önce hiç denemediğim için haydi bir bakalım neler var dedik.Az önce bileğime sıktığım Jimy choo'nun kokusu hala dururken içerdeki görevliye aynı parfümü sordum.Diğer bileğimede açık parfümü sıktım.İki koku çok az farkla birbirine benziyordu.Neredeyse orjinalini,açık olandan ayırt edemiyorum yani o derece.Görevli konuşmalarımızı duyunca ''herkez burdan alıyor,zaten kokulr arasında pek fark yok'' dedi.Denemekten ne çıkar dedik bir tane Jimmy choo aldık,bir alana bir tanede bedavaymış.Madem öyle hediye olanda Armani mania olsun dedim,onun kokusuda orjinaline baya yakın.Böylece süper ucuza iki tane parfümüm oldu :) Kokularının kalıcılığı cidden yüksek.Yada benim cildimde kaldı bilemiyorum.Akşam üzeri parfümü sıktım,ertesi gün sabah kalktığımda kendi üzerimde kokuyu hala duyuyordum.Açık parfüm olduğu için kalıcılığı pek olmaz sandım ama iyi çıktı.Tabi tek endişem acaba sağlığa zararı varmıdır?bunu bilemiyorum.Konu hakkında bilgisi olanlar varsa bekliyorum :)

12 Mayıs 2012 Cumartesi

Nars kapatıcı


Başlığı Nars concealer diye yazacaktım ama içimden bir ses Türkçeyi bozma diye emir verdi.Türkçe karşılığı olan bir kelimeyi ne diye ingilizce yazalım değilmi?
Kapatıcı arayışında olanlara tavsiye edebileceğim bir ürün.Yapısı benzer ürünler gibi kalın değil ama kapatıcılığı gayet iyi.Ürünü sivilce izlerine vs. kullanabiliyoruz.Ama yapısının ince olmasından dolayı gözaltı,burun kenarları gibi aydınlatmak istenilen bölgelere sürülebilir.Ürünü cildimde fotoğraflamak istedim ama ışığın yetersizliğinden dolayı sadece ürün fotoğrafını verdim.Benim kullandığım light3 honey rengi.Cildime tam oturdu.Yapısını,dokusunu çok svedim.Kremsi olduğu için uygulaması çok rahat,hemen dağılıyor.

10 Nisan 2012 Salı

Dermalogica dynamic skin recovery krem


Dermalogica'nın yaşlanma etkilerine karşı savaşan,yoğun nemlendiren ve güneşten koruyan nemlendiricisi.Yaz ayları yaklaştı artık güneş koruyuculu ürünlere geçiş yapmak gerekiyor.Aslında güneş kremleri kışında kullanılmalı ama ben bu kuralı bazen bozuyorum.Bu kremden önce skin smoothing kullanıyordum.Onunda nemlendirmesi güzel ama güneş koruyusu yok.
Bu üründe ise spf 30 faktör koruma var ve daha yoğun nemlendirme özelliğine sahip.Ürün olgun ciltlere göre ama ben kremlerde anti aging olayını pek önemsemiyorum.Yüzüm kırıştıktan sonra kremle onu düzeltemem ama kremle kırışmasını azaltabilirim mantığındayım.Ürün parfüm ve nemlendirici içermiyor.Gerçi parfüm yok diyorum ama ürünün kendine has bir kokusu var.İlk sürdüğümde kokusu yeşil çay gibi geldi ama sürdükten bir süre sonra hafifliyor ve geçiyor.Ürün biraz kalın dokulu ama nemlendirmesi çok güzel.

2 Nisan 2012 Pazartesi

Mac cremesheen ''ravishing''

Geçen günkü yazımda pink lemonade gloss'tan bahsetmiştim.Bu rujda o gloss'a baz olarak kullanılabilecek tonda,tabiiki bir kaç ton fark var.


Renk benim bu aralar ayıla bayıla sürdüğüm turuncu-pembe kombinasyonu.Bu seferkinde turucu daha yoğun.Hem ojede ,hem aksesuarda,hemde rujda bu tonlara ve mercan renklerine bayılıyorum.Birde şu yağmurlu havalar geçsede bronzlaşsam asıl o zaman bu tonların güzelliği daha da ortaya çıkacak.